Bir konuda dikkatinizi çekmek istiyorum: Konu yine çocuk yetiştirmeyle alakalı. Bazen sizin de benim dikkatimi çektiği gibi, dikkatinizi çekmiştir. Bir aile düşünün, ebeveyn olarak ilk okul düzeyinde anne-babanın çocukları çok iyi eğitimli: biri doktor, diğeri öğretmen, öteki ise avukat. Bu durum bize gösteriyor ki bazı babalar, bize olmayanı çocuklara veremeyiz düşüncesiyle, çocuklarını cemaat yurtlarına göndermeyi tercih edebilirler. Bu yerine koyma düşüncesi oldukça tehlikeli bir görüştür. Bizde olmayanı elbette veremeyiz, ama yol göstererek çocukların almasını sağlayabiliriz. Örnek vermek gerekirse, baba 55 yaşında ve hayatında bisiklet sürmemiş biri olabilir, ancak bisiklet sürmemiş çocuğuna bisiklet alarak onun kullanmasını isteyebilir, ikna edebilir ve sürmesine yardımcı olabilir. Bu konuda baba kendisinin genç gibi bisiklet sürmesini beklemese de, çocuğunun okul eğitiminde de anne ya da babanın çocuğunun dersleri olan matematik ya da İngilizce’yi bilmesi gerekmez. Ancak çocuğun sürekli yanında olması, onu motive etmesi, takviye dersler almasına yardımcı olması beklenir.

Hiç kimse sizin kendi çocuğunuzu sizden daha fazla düşünmez. Öğretmen görevi ve maaş karşılığı devletten para aldığı için öğretir, doktor maaş aldığı için tedavi eder. Cemaatler ise sizin çocuklarınızın sayısını kullanarak daha fazla bağış topladığı için çocuğunuza öğretir. Ancak buradaki eğitim, parasal karşılıktan çok daha farklı ilerler. Devlet okulları düşünün, liseyi bitiren bir genç okulun bahçesinden bile artık geçmek istemez, hatta öğretmenlerini bile unutabilir. Aynı şekilde üniversite okuyan gençler de bir okuldan mezun olduktan sonra artık okulla işi olmaz, ne arar ne de sorar. Ancak burada dikkat etmeniz gereken bir husus var: Neden cemaatler sadece eğitim verip çocukları ya da gençleri serbest bırakmaz? Neden bir cemaatte yetişen genç, kendini oraya ait hisseder? Neden bir futbol kulübüne bağımlı holiganlar eleştirilirken, bir parti gibi oluşumlar içine giren çocuklar, kendine bağımlı hale getirilir? Eğitimini verdikten sonra çocuğu aileye teslim etmeyen cemaatleri destekleyip çocuklarımızı emanet ediyoruz! İsmini yazmadan bir cemaatten örnek vereceğim: Emanet ettiğiniz çocukları öğle değiştiriyorlar, evde satın alacağınız tavuk markasına o karar veriyor, x marketinden satın aldığınız sucukları çöpe atıyor. Bir taziye evine gittiniz, orada pişirilen tavuk ya da kırmızı eti yemiyor. Sizce bu cemaatler neden bu kadar yaşamınıza müdahale ediyor? Hiç düşündünüz mü?

Haram diye satın aldırmadıkları ürünlerin helal olarak tavsiye ettikleri markaların kendi firmalarına ait olduğunu hiç düşündünüz mü? Yine markasını söylemeyeceğim, x tavuk markası diğer firma markalarına göre fiyatları %30 ya da daha fazla olmasına rağmen “bu helal sertifikalıdır, bu markayı alın” dediklerini fark ettiniz mi? Bu markalara kim helal sertifikası vermiş? Yine kendi cemaatlerine ait, x helal sertifika firması. Bu cemaatler, yaşadıkları devletlerin mutlak ve tek geçerli otoritesini kabul etmeyip kendi firmalarının helal sertifikası vermediği firmaları haram sayar. Ancak kendi firmalarının ürünleri helaldir. Yine aynı şekilde devlet otoritesinin yetki verdiği x helal sertifika firmasının verdiği helal sertifikasını da kabul etmezler. Bu cemaatlerin amacı kendi ürünlerini kendi cemaat mensuplarına satmaktır.

Tüm bunları göz önünde bulundurarak çocuğunuzu kendinize bile teslim etmeyip daha iyi yetişsin diye onları cemaatlerin emir eri yapmamanız önemlidir. Din kimsenin ideolojisinin tekelinde olamaz, din dağda da, okulda da, evde de öğretilebilir. Hiçbir şekilde bu din tüccarlarına ihtiyacınız yoktur.

Çocukların daha iyi bir şekilde yetiştirilmesi, onların sağlıklı gelişimini ve mutlu bir hayat sürmelerini desteklemek için önemlidir. İşte çocukları daha iyi yetiştirmenize yardımcı olabilecek bazı ipuçları:

1. Sevgi ve İlgiden Eksik Olmayın: Çocuklar sevgi, ilgi ve kabul hissettiğinde daha iyi gelişirler. Onlara düzenli olarak sevgi dolu sözler söyleyin, zaman ayırın ve ilgi gösterin.
2. Örnek Olun: Çocuklar, davranışlarınızı ve tutumlarınızı örnek alarak öğrenirler. Olumlu davranışlarınızla onlara model olun.
3. İletişim Kurun: Çocuklarınızla açık ve dürüst iletişim kurun. Duygularını, düşüncelerini ve endişelerini paylaşabilmeleri için bir ortam yaratın.
4. Sınırlar Belirleyin: Sınırlar çocukların güvenliği ve sorumluluklarını öğrenmeleri için önemlidir. Sınırlarınızı net bir şekilde belirleyin ve tutarlı bir şekilde uygulayın.
5. Özerkliği Destekleyin: Çocukların bağımsızlık ve özgüven geliştirebilmeleri için fırsatlar sunun. Basit görevleri kendi başlarına yapmalarına izin verin.
6. Empatiyi Öğretin: Empati, başkalarının duygularını anlayabilmek ve saygı göstermek anlamına gelir. Empatiyi öğretmek, çocukların sosyal ilişkilerini güçlendirebilir.
7. Farklılıkları Kabul Edin: Farklı kültürler, yaşam tarzları ve düşünce şekilleri hakkında çocuklara bilgi verin. Farklılıkları kabul etmeyi ve saygı göstermeyi öğretin.
8. Kitap Okuma Alışkanlığı Oluşturun: Kitap okuma, çocukların dil becerilerini geliştirmelerine ve hayal güçlerini artırmalarına yardımcı olabilir.
9. Sağlıklı Alışkanlıkları Teşvik Edin: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve iyi uyku alışkanlıkları çocukların fiziksel ve zihinsel sağlığı için önemlidir.
10. Hataları Kabul Edin: Çocuklar hatalar yapabilir. Bu hatalardan öğrenmelerine ve sorumluluk almalarına izin verin. Hatalarını eleştirmeden önce onları dinleyin ve anlayış gösterin.
11. Hobi ve İlgi Alanlarına Destek Olun: Çocukların yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfetmelerine yardımcı olun. Bu, onların kendilerini ifade etmelerine ve özsaygılarını artırmalarına yardımcı olabilir.
12. Eleştiri ve Övgü Dengesini Sağlayın: Olumlu davranışları övmek kadar, yapıcı eleştirilerde bulunmak da önemlidir. Ancak eleştirileri yapıcı ve olumlu bir şekilde sunmaya özen gösterin.

Unutmayın ki her çocuk farklıdır, bu nedenle onların özel ihtiyaçlarını ve kişiliklerini anlamak için zaman ayırın. Sabır, anlayış ve sevgiyle çocuklarınızı daha iyi bir şekilde yetiştirebilirsiniz.

Cemaatlerin çocukların eğitimine olumsuz etkileri olabileceği birkaç noktayı aşağıda sıralayabilirim:

1. İdeolojik Manipülasyon: Bazı cemaatler, çocukların zihinlerini belirli bir ideolojiye veya inanç sistemine yönlendirebilir. Bu, çocukların eleştirel düşünme becerilerini engelleyebilir ve farklı görüşleri kabul etmelerini zorlaştırabilir.
2. Sosyal İzolasyon: Cemaatler, ailelerin ve çocukların diğer topluluklarla ilişkisini sınırlayabilir. Bu durum, çocukların farklı düşüncelere maruz kalmaması ve çeşitli bakış açılarını anlamaması anlamına gelebilir.
3. Eğitim Kalitesi: Cemaatlerin eğitim kurumları, genellikle devlet denetiminden uzak olabilir. Bu da eğitim kalitesinin standartlardan uzaklaşmasına ve eksikliklere yol açabilir.
4. Özgür Düşünceye Engel: Bazı cemaatler, sadece kendi öğretilerine ve liderlerine bağlılığı teşvik edebilir. Bu, çocukların bağımsız düşünme yeteneklerini baskılayabilir ve farklı görüşleri ifade etmelerini engelleyebilir.
5. Baskı ve Kontrol: Cemaatler, bazı durumlarda ailelerin ve çocukların yaşam tarzlarına aşırı müdahale edebilir. Bu, çocukların özgürlüklerini kısıtlayabilir ve kendi kararlarını verme yeteneklerini zayıflatabilir.
6. Eğitimde Denge Eksikliği: Cemaatler, eğitimde dini yönleri vurgulayabilirken, bilimsel ve akademik eğitimi ikinci plana atabilir. Bu da çocukların genel eğitim düzeyini düşürebilir.
7. Sosyal Becerilerin Eksikliği: Cemaatler içinde yetişen çocuklar, diğer topluluklarla etkileşimde bulunma konusunda sıkıntı yaşayabilir. Farklı düşüncelere ve yaşam tarzlarına açık olma becerisi eksik olabilir.
8. Baskıcı Ortam: Bazı cemaatlerde, liderlerin otoritesine karşı gelme veya farklı düşünceleri ifade etme korkusu olabilir. Bu, çocukların özgürce ifade etme ve keşfetme yeteneklerini baskılayabilir.

Bu noktalar, tüm cemaatler için geçerli değildir ve her cemaat farklı etkilere sahip olabilir. Ebeveynlerin ve toplumun, çocukların eğitiminde sağlıklı ve çeşitli bir ortam sunmaları, çocukların bireysel potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olabilir.

Yazar: Adem Yeşilbaş