Çok değil 10 küsur yıl önce, haberleri yazılı gazetelerden ve görsel TV’lerden takip ederdik. Geçmişte, parası olan medya patronları, siyasiler veya şirket sahipleri yaşanan olayları manipüle ederek, bizlere farklı bir şekilde sunarlardı. Suçu olmayanları terörist olarak ya da terörü masum olarak gösterirlerdi. Sosyal medya olmadığından, haberlerin doğruluğunu araştırmak dedektif olmayı gerektirirdi. Birçok hükümet, bu şekilde görevden el çektirilmiştir ve her gelen hükümet, medyaya kendi adamlarını yerleştirerek, haberleri kendi çizgisine çekerdi.
Şimdi, sayısız sosyal medya var ve herkes istediği haberi yapabiliyor, anında tüm dünyada boy gösterebiliyor hatta ünlü ya da rezil olabiliyor. Geçmişten günümüze gelişmeleri özetlemek gerekirse, eskiye nazaran çok daha avantajlı olmamıza rağmen insanlar teknolojiyi araştırmaya ve sorgulamaya kullanmak yerine, sorgusuz sualsiz tarafgir olduğu cenahtan gelen her şeyi doğru kabul ederek ve paylaşarak bilgi kirliliğine neden olmaktadır. Düşünün, bu paylaşımı yapan amcanız ya da dayınız olduğundan, siz de bunu doğru kabul ederek yanlış bilginin daha fazla yayılmasına sebep olabiliyorsunuz.
Sosyal medyadan haberleri araştırırken, şuna dikkatinizi çekerim: muhalif medyanın haberlerini okuduğum zaman istemsizce, bu haberler beni mevcut hükümetin politikasının doğru olduğunu hissettiriyor. Fakat mevcut hükümete yakın medyanın haberlerini okurken, tam tersine beni muhaliflerin çizgisine çekiyor, hatta itiyor da denebilir. Keşke her iki taraf da doğru olana daima doğru dese, yanlış olana da itiraz etse ama maalesef tarafgirlik duygusuyla ne gerçek haber yapılabiliyor, ne de muhabir olunabiliyor. Bu durumu sadece biz düzeltebiliriz; okuyarak, araştırarak ve sorgulayarak.
Makale: Sosyal Medya ve Bilgi Kirliliği
Yazan : Adem Yeşilbaş
Bir yanıt yazın